Sorunu sor hemen cevaplansın.
Hicviye Nedir
Hiciv Sözlük Anlamı
1. hicv (A.) [ هجو ] yergi, taşlama. hicviye bk. hicviyye.
2. hicviyye (A.) [ هجویه ] taşlama, hicivle ilgili şiir veya düzyazı.
3. Hiciv: (alm. satire; latsatura*dan): Bir tür değil, bir tutumdur; Edebiyatın her türünde ortaya çıkabilir ve neşeli alaydan somurtkan melankolik bir sarsıntıya kadar çeşitlilik gösterir. Amaç, ters bir dünyanın sergilenmesi, bireyle toplumun bozukluklarının ortaya konmasıdır.
Hiciv Nedir
Hiciv, edebiyat ve sanatta bir tür. Bir kişi, olay ya da durumun, iğneleyici sözlerle, alaylı ifadelerle eleştirilmesidir.
Eski Yunan ve Lâtin edebiyatında ilk örneklerine rastlanan tarz, Batı edebiyatında bir şiir türü olarak gelişmiştir. Eleştirici bir anlatımı olan şiirler Divan edebiyatında hiciv, Halk edebiyatında taşlama, yeni edebiyatımızda ise yergi olarak anılmaktadır. Bu tür şiirlerde didaktik özellikler içerdiğinden didaktik şiir içinde değerlendirilmesi mümkündür. Ancak açık bir eleştiri sözkonusu olduğundan ayrı bir sınıfında ele alınması tercih edilir.
Divan edebiyatında Bağdatlı Ruhi ve Nef'î, Tanzimat edebiyatında Ziya Paşa, Abdülhamit devrinde Eşref, Milli Edebiyat döneminde ise Neyzen Tevfik, Halit Nihat Boztepe, İhsan Hamami hiciv dalında önemli eserler vermişlerdir.
Edebiyatta Hiciv
Bu tarzda yazılmış şiirlerin ilk örneklerine Yunan edebiyatında rastlıyoruz. Latin edebiyatında da bu tarzdaki şiirler önemli bir yer tutmaktadır. Ennius, Lıscilius, Horatius, Persius… hiciv şairlerinden bazılarıdır.
Türk Edebiyatında Hiciv
Batı edebiyatında çok gelişmiş bir türdür. Divan edebiyatında eleştiri tarzındaki bu şiirlere “hiciv” denirken, Halk edebiyatında “ taşlama” adını almıştır; günümüz edebiyatında “yergi” şiirleri aynı anlamdadır. Batı edebiyatında “satir”, “ satirik” şiirler denilmektedir.
Hiciv tarzında yazılı şiirlerin eğitici bir yönü açıkça bulunmaktadır. Bu yönüyle “didaktik” özellikler göstermektedir.
Hiciv şiirlerini yazıyla yapılmış karikatürlerdir diye de tanımlayabiliriz. Çünkü içerik olarak hiciv şiirleri “ironik”, “ alegorik” özellikler göstermektedir.
Hiciv şiirleri bir kişiyi, bir toplumu eleştirmekle yetinmez; bazen bir düşünceyi, bir nesneyi yermek için de yazılır.
Çoğu kere güldürmek, güldürürken düşündürmek, yermek, övmek, eğlenmek ya da dalga geçmek için yazılır. Birçok halk türküsü, bilmeceleri, fıkraları, tekerlemeleri, destanları, hikâyeleri, atışmaları hiciv özellikleri göstermektedir.
Halk şiirinde hiciv tarzında yazılan şiirlerde anlatım herkesin anlayabileceği açıklıktadır.Söylenilmek istenilen ne ise şair tarafından açık,net biçimde ortaya konulur.
Hiciv tarzında yazan kişiye “heccav” denilmektedir.
Hiciv Örnekleri
“ Eşeği saldım çayıra
Otlaya karnın doyura
Gördüğü düşü hayıra
Yoranın da avradını
Münkir münafıkın soyu
Yıktı harap etti köyü
Mezarına bir tas suyu
Dökenin de avradını
Müfsidin bir de gammazın
Malı vardır da yemezin
İkisin meyyit namazın
Kılanın da avradını
Derince kazın kuyusun
İnim inim inilesin
Kefen dikmeye iğnesin
Verenin de avradını
Dağdan tahta getirenin
Mezarına götürenin
Talkınını bitirenin
İmamın da avradını
Kazak Abdal söz söyledi
Cümle halkı dahleyledi
Sorarlarsa kim söyledi
Soranın da avradını.”
* * *
“Telli sazdır bunun adı
Ne ayet dinler ne kadı
Bunu çalan anlar kendi
Şeytan bunun neresinde
Venedik’ten gelir teli
Ardıç ağacından kolu
Be Allah’ın sersem kulu
Şeytan bunun neresinde
Abdest alsan aldın demez
Namaz kılsan kıldın demez
Kadı gibi haram yemez
Şeytan bunun nesinde
İçinde mi dışında mı
Burgusunun başında mı
Göğsünün nakışında mı
Şeytan bunun neresinde
Dut ağacından teknesi
Kirişten bağlı perdesi
Behey insanın teresi
Şeytan bunun neresinde
Dertli gibi sarıksızdır
Ayağı da çarıksızdır
Boynuzu yok kuyruksuzdur
Şeytan bunun neresinde.”
* * *
“Zenginin züğürdün vasfın edeyim
Züğürt nere varsa han da bulamaz
Zengine baklava börek çekilir
Züğürt arpa darı nan da bulamaz
Zenginin yoluna çıkarlar karşı
Aralıkta kalır züğürdün başı
Zenginler giyerler kutnu kumaşı
Züğürt bacağına don da bulamaz
Zenginin yoluna olurlar türap
Züğürt nere varsa her işi harap
Zenginler giyerler kundura çorap
Züğürt ayağına gön de bulamaz
Zenginin faytonu dağlardan aşar
Züğürt düz ovada yolundan şaşar
Zenginin helvası bal ile pişer
Züğürt herlesine un da bulamaz
Zenginin iki üç kat olur damı
Gece şule vermez züğürdün mumu
Kızılırmak gibi zenginin demi
Züğürt damarında kan da bulamaz
Zengin nere varsa ırahat olur
Züğürdün her işi kabahat olur
Zenginin kefeni dokuz kat olur
Züğürt kefenine yen de bulamaz
Rursat bu güftarı yazar bitirir
Züğürdün vasfını yazar bitirir
Zengin zemheride terler oturur
Züğürt ağustosta gün de bulamaz.”
Tarih: 2014-03-23 22:00:00 Kategori: Edebiyat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.